1. Anasayfa
  2. Biyografi

Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah

Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah
0

Melikşah Kimdir?

Selçuklu tarihi ile alakalı yaptığımız araştırmalarda tarih kitaplarında karşımıza ilk olarak hep şu cümle çıkmaktadır. Selçuklular en parlak devrini Melikşah döneminde yaşamıştır. Bizde yazımızda herkesin adını bildiği ama hayat hikâyesi hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığı, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun kudretli sultanı Melikşah’ı anlatmaya çalışacağız. Tarihte önemli bir yere sahip olan Selçuklular 1038-1157 yılları arasında hüküm sürmüştür. Selçuklu devleti Oğuz Türklerinden olan Tuğrul ve Çağrı Bey tarafından kurulmuştur. Tuğrul Bey, bürokrasi, devlet yönetimi ile ilgilenirken Çağrı Bey, ordu ve askeri operasyonlarla ilgilenmiştir.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu‘nun üçüncü hükümdarı olan Melikşah Malazgirt’te Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ın oğludur. 6 Ağustos 1055 yılında İsfahan’da doğmuştur. Babası Sultan Alparslan eğitimine özel önem verdi, devrin alimleri tarafından bilgili ve usta bir asker olarak yetiştirilmiştir. Henüz 8 yaşındayken devlet yönetimi ile ilgilenmeye başladı. Vezir Nizamülmülk ile birlikte Gürcistan seferine katılmış, Bizanslıların savunduğu bir kaleyi fethetmiştir. Daha sonra Kars ani yakınındaki Meryem Nişin Kalesi’nin alınmasında önemli rol oynamıştır. Sultan Alparslan cesareti ve yöneticilikteki yetenekleri ile dikkatleri üzerine çeken Melikşah’ı 1066 Yılında kendinden yaşça büyük kardeşleri olmasına rağmen henüz 11yaşında iken veliaht olarak geleceğin sultanı ilan etmiştir.

Melikşah Sultan Alparslan’ın 1072 yılında şehit edilmesinden hemen sonra henüz 17 yaşındayken Selçuklu Sultanı oldu. Melikşah babası Sultan Alparslan’ın da vezirliğini yapmış olan Nizamülmülke geniş yetkiler tanıyarak veziri yapmıştır. Devlet yönetiminde oldukça becerikli ve etkin bir konumda olan Nizamülmülk, Melikşah’ın saltanatı boyunca gerek tahta çıkmasında, gerek devlet yönetiminde, gerekse kazandığı zaferler de önemli bir role sahiptir.

Melikşah saltanatı döneminde Selçuklu topraklarını Köprüler, kaleler ve suyolları gibi birçok eserlerle donattı. Kurmuş olduğu devlet düzeni Osmanlı Türkleri ve birçok Müslüman Türk devletine örnek olmuştur.

Sultan Melikşah’ın Saltanatının İlk Yılları

Melikşah saltanatının ilk yıllarını iç karışıklıklar ve ülkenin sınırlarını korumakla geçirdi.

Selçuklu Tahtında hak iddia eden ve isyan başlatan amcası Kavut Bey ve taraftarlarıyla savaşmak zorunda kaldı. İsyanı kısa bir sürede bastırdı, fakat bu karışıklıkları fırsat bilen Karahanlılar ve Gazneliler Selçuklulara büyük bir saldırı başlattı. Bu seferlerde Selçuklular bazı topraklarını kaybetti. Sultan Melikşah kaybedilen toprakları geri alabilmek için büyük bir sefer hazırlığı yaptı. Düzenlemiş oldukları bu sefer zaferle sonuçlandı. Melikşah Kaybetmiş olduğu topraklar geri aldı. Ardından Veziri Nizamülmülk ile birlikte devlet kurumlarını ve orduyu düzene soktu. Babası Alparslan ve Melikşah dönemlerinde vezirlik yapmış olan Nizamülmülk Bağdat’ta ilk defa nizamiye medreselerini kurmuştur. Bu medreseler zamanla geliştirilmiş saltanatın hüküm sürdüğü birçok bölgede yaygınlaştırılmıştır. O dönemde bu medreseler tamamen ücretsiz olarak eğitim vermiştir. Medreselerde dini eğitimlerin yanı sıra matematik, astronomi, fizik gibi derslerde okutulmuştur.  Pozitif bir eğitim anlayışının hakim olduğu görülmektedir. Melikşah dönemi, sosyal devlet anlayışının en güzel uygulandığı bir dönem olarak tarihe geçtiğini söyleyebiliriz. Günümüzde de sosyal devlet anlayışı çok konuşulur, fakat sadece sözde kalmaktadır.

buyuk-selcuklu-devleti-sultani-meliksah

Melikşah Dönemi Fetihler

Melikşah devlet kurumunu ve orduyu düzene soktuktan sonra fetih hareketlerine babasının bıraktığı yerden devam etmiştir. Gürcistan’a düzenlemiş olduğu üç sefer sonucunda Gürcü Kralı ve bölgedeki diğer hükümdarları hâkimiyeti altına almıştır.1076’da Kudüs’ü Fatımilerden, 1085 de Antakya ve 2 yıl sonra da Urfa Bizanslıların elinden alınmıştır. Halep ve Şam Melikşah döneminde Selçuk’u hâkimiyetine geçmiştir. İmparatorluğu’nun sınırları Akdeniz, Kızıldeniz ve Umman denizine kader genişlemiştir. Kaçkar ve Seyhun mecrası Selçuklu sınırlarına dahil edilmiştir. Selçuklu devletinin kurucusu olan Tuğrul Bey, zamanında devam eden akınlara Sultan Melikşah döneminde de devam edildi. Türkmen aşiretleri Batı Anadolu’ya Türklerin yerleşmesini sağlamak amacıyla akınlar düzenleyerek, Türklerin Batı Anadolu’ya yerleşmesini sağlamışlardır. 1075 yılında Kutalmış oğullarından Süleyman Şah Melikşah’ın izni ile İznik şehrini Bizanslıların elinden alarak Büyük Selçuklu Devletine bağlı olan Türkiye Selçuklu Devleti‘ni kurmuştur. Sulatan Melikşah’ın en büyük hayalinden biride Müslüman Devletleri tek çatı altında toplayarak İslam birliğini kurmaktı. Bu hayalini gerçekleştirmek için Bağdat’ta bulunan Abbasi halifeleri ile önemli görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bu görüşmelerden çok olumlu sonuçlar çıkmıştır. Abbasi halifesi Kaim Biemirillah o zamana kadar hiçbir hükümdara verilmemiş olan Kasım Emirel müminin, halifenin en büyük yardımcısı unvanını Sultan Melikşah’a vermiştir.  1087 yılında İkinci halife El Mukteda ile Bağdat’ta yapmış olduğu görüşmede halife, Melikşah’ı doğunun ve batının sultanı ilan etmiştir. Ayrıca hükümdarlık alameti olan iki kılıç kuşatmıştır.  Birçoğumuz Sultan Melikşah’ı doğunun ve batının sultanı unvanı ile tanırız.

Melikşah’ın Hasan Sabbah, Haşhaşiler ile Mücadelesi

Hasan Sabbah ve haşhaşiler tarikatı, Melikşah döneminde devletin en büyük sorunlarından biri olarak tarihte kayıtlara geçmiştir. Yapmış oldukları zararlı faaliyetler ile devlete çok büyük zararlar vermeyi başarmıştır. 1081 yılında Selçuklu topraklarına yerleşen Hasan Sabbah yapmış olduğu propaganda yöntemi ile ülke yönetiminden memnun olmayan ve başıboş insanlardan oluşan bir kitleyi etrafında toplamıştır. 1090 yılında Hasan Sabbah’ın Alamut kalesini alması ile süreç daha tehlikeli bir hal almaya başladı. Propaganda işlerini çok iyi yapıyor, devletin en ulaşılamaz yerlerine girebilmek için gizliliğe çok büyük önem veriyorlardı. Kendilerine engel olanları ise suikastcileri sayesinde ortadan kaldırıyordu. Devleti yıpratma ve suikast faaliyetleri ile çok büyük bir sosyal facia haline gelmeye başlamış olan haşhaşiler, Vezir nizamülmülkü bile suikastle şehit etmişlerdir. haşhaşiler birçok devlet görevlisine suikast düzenlemiştir. Tarih kaynaklarında ismi geçen 90 kişiden fazla suikaste uğramış devlet görevlisi bulunmaktadır. Bu suikastlerden en bilineni vezir nizamülmülk ve Selahaddin Eyyubi’dir. Selahaddin Eyyubi’ye iki suikast düzenlenmiş birincisinde başarısızlıkla sonuçlanırken ikincisinde Selahaddin Eyyubi başından yaralanmıştır. Melikşah’ın haşhaşilerle olan mücadelesi ölene kadar devam etti ancak haşhaşilerin faaliyetlerine bir türlü engel olamadılar.

Melikşah Nasıl Öldü?

Selçuklu Sultanı Melikşah 19 Kasımda 1092 yılında henüz 37 yaşında iken vefat etmiştir. Ölüm nedeni hakkında kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır. Urfalı Meteos ve Ermeni tarihçi Vardan Melikşah’ın eşi Terken Hatun tarafından zehirlenerek suikaste uğradığını belirtirken, tarihçi Ebu’l-Fidâ ise Bağdat’ta bir sürek avından sonra hastalanıp öldüğünü yazmıştır.

Melikşah döneminde yaşamış olan Hıristiyan tarihçi Meteos, Melikşah hayatını kaybettiğinde şu ifadeleri kullanmıştır herkesin babası bütün insanlara karşı merhametli ve iyi niyet sahibi Sultan’ın ölümü bütün dünyayı büyük bir mateme boğmuştur.

Sultan Melikşah, 20 yıllık saltanatı boyunca Büyük Selçuklu İmparatorluğunu dönemin en büyük devletlerinden biri haline getirmiştir. Döneminde ilmi çalışmalara önem verdi, bilim insanlarının rahat çalışabilmesi için gerekli ortamı hazırladı. Dönemin büyük fikir adamlarından olan İran şairi Ömer Hayyam onun sarayında himaye görmüştür. Mülkiyet ve kadın haklarına dair özel yasalar çıkarmıştır. Ülkesinde yaşamış olan azınlıkların haklarını korumuş ve herkesin düşüncesini ifade edebileceği rahat ve özgür bir ortam sağlamıştır. Melikşah,  Kutalmışoğlu Süleyman şah‘a Türkiye Selçuklu Devleti adıyla Anadolu’da ayrı bir devlet kurdurmuş olması sayesinde, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra da Anadolu’da Türkiye Selçuklu Devleti devam etmiştir. Eğer Anadolu’yu imparatorluktan ayırmadan valiler yolu ile idare etmiş olsaydı Büyük Selçuklu İmparatorluğunun yıkılışı ile birlikte beklide Anadolu topraklarında Türklerin yerine farklı bir millet, topluluk yaşayabilirdi.  Tarih sahnesinde yaşanan bu gelişmeler değerlendirildiğinde Sultan Melikşah’ın Türk tarihi açısından en önemli yeri günümüz Türkiye’sinin kurulmasına öncülük eden bir hükümdar olmasıdır.

Bu Yazıya Tepkiniz Nedir?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    _ok_oldum
    Şok Oldum
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    k_zg_n_m
    Kızgınım
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim

Merhaba, Malatya/yeşilyurt doğumluyum. Tekstil Teknoloji Teknisyenliği alanında önlisans yaptım ve şuan özel bir sektörde mesleğimi icra etmekteyim.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.